Çarşamba, Şubat 15, 2012

ördekler nereye gider?


"Kanallar buz tuttu" dediğimde, Kaya (Genç), Holden Caulfield'in meşhur sorusunu hatırlattı: Peki ördekler nereye gitti?

Bir küçük karşılaşma... Merkez Kütüphane'nin karşısı, yüzen Çin lokantasının önü... Ördekler, artık yavaş yavaş eriyen buzların üzerinde dolaşıyor. Henüz yüzmek yasak! Bir de kuğular vardı orada. Bak, onları bulamadım işte...

Salı, Şubat 14, 2012

kalecinin penaltı anındaki asaleti


Bundan sonra kimse totem yaptık falan demesin. Afrika Uluslar Kupası'nın finalinde totem neymiş gördük. Şarkı söyleyenler, dua edenler, yakaranlar, anlamadığımız türlü şey yapanlar. Serhat'ın (Gürpınar) deyimiyle büyücüler savaşı gibiydi. Sonuçta kimsenin zerre şans vermediği Zambia, kupayı aldı götürdü.

Ama ne penaltılardı onlar öyle...

Hele Zambia kalecisi Kennedy Mweene'nin kullandığı... Panenka penaltıları, tamam klastır, ama ben böylesini görmemiştim. Mweene yürüye yürüye gidip attı penaltısını ve aynı hızla, kafasını bile kaldırmadan, yeni atışı karşılamak için kalesine geçti. Sevinmedi, çünkü karşısında başka bir kaleci vardı. Onun penaltı anındaki endişesini en iyi o anlardı. Gitti onun elini sıktı sadece.

Güzel bir insanmışsın Kennedy Mweene. 


Cumartesi, Şubat 11, 2012

intimate as a kiss over a phone and it goes



Son beş yıldır herhalde en çok Wilco'nun müziğini dinlemişimdir. geçen sene çıkan Whole Love da çok iyi. Çok çok iyi... Albümden Rising Red Lung'a bir hayranları video yapmış. İyi yapmış...


Pazartesi, Ağustos 29, 2011

bravo ne akıllar


Ben bu lafı sevdim. Muhlis Bey'i de severdim zaten. Ama bu belli ki Behiç Pek'in çizgisi. Laf da onundur.

Normalde dilime pelesenk olurdu. Sorun şu ki, burada bunu söyleyebileceğim pek az kişi var.